İslam ve Ekonomi
İslam ve ekonomi kelimelerinin yan yana kullanılmaya başlandığı günden bu tarafa azımsanmayacak bir zaman geçmiştir. Ancak bu zaman zarfı henüz bu kavramların birbirleriyle tam bir imtizaç sağlamasına yetmemiştir. Zira halen bu kavramların birlikte kullanımı sorunlu kabul edilmekte ve bu birlikteliklerine ciddi anlamda itirazlar söz konusu olmaktadır.
İslam Ekonomisi Kavramına İtiraz Noktaları
En önemli itiraz noktalarından bir tanesi, “Ekonomi ekonomidir, onun İslamisi olmaz. İslam ekonomi ile değil, insanla ilgilidir. Ekonomiye anlam katan da insandır.” şeklindedir.
Bir başkası, “Ekonomi bir sistem ve model gerektirmektedir. Oysa İslam literatüründe bu anlamda bir sistemden ve modelden bahsedilemez.
Eğer böyle bir sistem olursa, o da İslam için bir daraltma anlamına gelir.
Bir sisteme ve modele bağlamak, İslam’ı bir döneme hasretmek demek olur. Bu da İslam’ın temel amacına ve karakterine uygun değildir. Zira İslam evrenseldir ve kıyamete kadar insanların ihtiyaçlarına cevap verecek niteliklere sahip olarak temellendirilmiştir. ” şeklindedir.
Bir başka itiraz noktası ise, “İslam bir dindir, ekonomi ise seküler bir alandır. Dolayısıyla ikisinin yan yana getirilmesi ontolojik olarak doğru değildir.” tezidir.
Esasen bu ve benzer değerlendirmeler, itirazlar dahi konuyla ilgilenmek gerektiği fikrini beslemekte ve desteklemektedir.
Belki bu itirazların bilimsel usuller açısından, belki etimolojik irdelemeler itibariyle kayda değer tarafları olabilir. Hiç şüphesiz bunlar da muhteremdir.
Ancak bu makale, İslam ve Ekonomi başlıklarının bir araya getirilerek ve bu çerçevede çalışma yapmak gerektiği fikri ve inancını ifade için hazırlanmıştır. Bu makalede bu fikrin arka plan değerlendirmeleri ve konuyla ilgili olarak cevabı merak edilen bazı sorular ortaya konmaya çalışılacaktır.
Kaynak: İSLAM EKONOMİSİ ketap dan